top of page

Michelangelo Buonarroti ve David Heykeli


Michelangelo Bunarrotti’nin en önemi eserlerinden biri olan David heykelinin yapımına 1501 yılında başladı. Mermer bloğun etrafına bir perde çekerek eser bitene kadar birilerinin onu görmesini engelledi.


Eseri incelediğimizde ise David’in düşünceli ve öfkeli olduğunu görüyoruz. Peki David’in bu öfkesi neden?


Bu heykel, Eski Ahitteki bir sahneyi, David (yani Davut) ve Golyat’ın öyküsünü canlandırmaktadır. Davut, İsrailoğullarından genç bir adam. Golyat ise İslam öncesi Arap kültüründen Filistinli bir dev. İsrailoğulları ve Filistinliler arasında çıkan bir savaşta Golyat öne çıkıp bütün İsraillilere meydan okumuştu. Golyat yenilirse bütün Filistinliler, İsraillilere köle olacaktı. Eğer İsraillilerden birini yenerse bu sefer tam tersi yani İsrailliler, Filistinlilere köle olacaktı.


Kimse Golyat’ın karşısına çıkmaya cesaret edemiyordu. O sırada Davut, abilerine yiyecek getirmek üzere savaş alanına geldi. Henüz çok genç ve çelimsizdi. Ordular savaş pozisyonu alıyor, Golyat ise bağırarak karşısına birini arıyordu. Bunun üzerine İsraillilerin kralı, Golyat’ı öldürene kızını vereceğini ve o kişiyi zengin edeceğini söyledi. Davut olan biteni izledikten sonra kralın yanına giderek Golyat ile savaşmak istediğini söyledi. Zaten başka bir aday da yoktu.


Kral, Davut’a devi nasıl yeneceğini sorduğunda kendisinin çoban olduğunu ve sürüsüne saldıran ayıları ve aslanları yendiğini söyledi. Kral, Davut’a izin verdi. Ayrıca ona kendi silahlarını da teslim etti. Kabilesinin büyükleri de ona güçlü zırhlar giydirdiler. Fakat Davut, bu ağır zırhlar ve silahlarla hareket edemiyor hatta yürüyemiyordu bile. Bu yüzden üzerindeki her şeyi çıkararak eline sadece değneğini aldı.Savaş alanındaki dereden beş tane düzgün taş seçti. Taşları torbasına koydu ve sapanıyla beraber Filistin ordusunun karşısında bağırarak rakibini bekleyen Golyat’a doğru yürüdü.


Golyat hızlı bir şekilde Davut’un üzerine yürümeye başladı ancak genç adam çok hızlı davranarak sapanıyla çantasından çıkardığı bir taşı Golyat’a attı. Taş, Golyat’ın alnına gömülmüştü. Koca dev bir anda yere yıkıldı. Davut, Golyat’ın yanına giderek onun kılıcını aldı ve başını kesti. Filistinliler kahramanlarının öldüğünü görünce köle olmak korkusuyla kaçmaya başladılar. Davut ise Golyat’ın başını alarak kralına götürdü.





Genellikle bu sahne işlenirken Davut, Golyat’a karşı zaferinin ardından, çoğu zaman elinde Golyat’ın kesilmiş başı ile gösterilir. Burada ise bir ‘’anı’’ görüyoruz. Üzerine doğru koşan deve soğukkanlılık ile bakan, dikkatlice kaşlarını çatmış, güçlü ve onunla dövüşmeye hazır başka bir dev gibi.



Bu eserle Michelangelo’nun anatomik tasvir yeteneğinde zirveye ulaştığını söylemek mümkün. Bedenin sıkılığı ve kas yoğunluğu David’in gençliğini temsil ediyor. Burada da Rönesans’ın en önemli özelliği olan Antik Yunan ve Roma’ya öykünüşünü görüyoruz. Karakter tasarımı ile mitolojik bir betimlemeye benziyor.



David heykelinin bir diğer önemli özelliklerinden biri ise mermerden dinamik bir figür yaratmış olmasıdır. Bunu ise duruşundan anlamak mümkün. Davut sağ ayağının üzerine basıyor, sol ayağı ise serbest durumda. Bu da bize Davut’un korkmadığını, rahat ve işini bilen biri olduğunu düşündürüyor.

Editör: Zeynep Berra Şen

Grafiker: Eylül Ulu

2 görüntüleme
bottom of page